Etüt Odası Öğrencilerin Buluşma Noktası  
Reklamı Kapat

En güzel oyunlar
oyun indir
sitesinden indirilir.

HD film izle Türk Edebiyatı Matematik Türkçe İngilizce Coğrafya
Go Back   Etüt Odası Öğrencilerin Buluşma Noktası > İlköğretim Dersleri (Soru-Cevap-Konu Anlatım) > Fen Bilgisi > Fen Bilgisi 8. Sınıf
Etüt Odası Facebook
Betwinner Forum Kuralları Yardım Üye Listesi Yeni Mesajlar


Bakugan Oyunları
Bakugan Oyunları
Geta Oyunları
Geta Oyunları
Altın Avcısı
Altın Avcısı
Zuma
Zuma
Friv
Friv

Cevapla
 
Seçenekler
Alt 04.11.09, 19:17   Yukarı Git #1
PapaTya*m(:
Avatar Yok
Mesajlar: 4
Teşekkürler Teşekkürleri: 4
1 mesajına 3 kere teşekkür edildi.

Smile Fen Çalışma Kitabı Sayfa 24 Etkınlık 17


*Dna Nedir?
*Nerede Bulunur?
*Yapsında Neler Bulunur?
*Dna'nın Temel Yapı Birimi Nedir?

PapaTya*m(: isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Araba Oyunları
Araba Oyunları
Beceri Oyunları
Beceri Oyunları
Kız Oyunları
Kız Oyunları
Macera Oyunları
Macera Oyunları
Alt 04.11.09, 19:20   Yukarı Git #2
KaraKedi
KaraKedi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 82
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
39 mesajına 93 kere teşekkür edildi.

Standart


DNA NEDİR ve NEREDE BULUNUR
DNA "Deoksi Ribo Nükleik Asit" isimli bir tür Molekül grubunun kısaltılmış isimidir DNA'nın çift zincirli ip merdivene benzer Çift zincirli yapıdaki DNA zinciri oldukça uzun bir zincirdir Bu zincir hücre içindeki özel Enzimler ve Proteinler aracılığı ile paketlenir. Nasıl ki uzun bir ipi makaraya düzenli bir şekilde sarıyorsanız, hücrede buna benzer bir mekanizma ile DNA yı paketleyerek çekirdeğinin (Nukleus) içine yerleştirir DNA her hücrede bulunur.Örneğin böbreklerinizin hücrelerinde karaciğerinizin hücrelerinde, kemik hücrelerinizde kısacası vücudunuzdaki her hücrede DNA Molekülü mevcuttur.

DNA?NIN ŞEKLİ VE YAPISI :
DNA molekülü, heliks (=sarmal) şeklinde kıvrılmış, iki kollu merdiven şeklindedir. Kollarını, yani merdivenin kenarlarını, şeker (deoksiriboz) ve fosfat molekülleri meydana getirir. Deoksiriboz ile fosfat grupları ester bağlarıyla birbirlerine bağlanmıştır. İki kolun arasındaki merdiven basamaklarında gelişigüzel bir sıralanma yoktur; her zaman Guanin (G), Sitozin?in (C ya da S); Adenin (A), Timin?in (T) karşısına gelir. Hem pürin (yani adenin ve guanin) ile pirimidin (yani sitozin ile timin) arasındaki hidrojen bağları, hemde diğer bağlar, meydana gelen heliksin düzgün olmasını sağlar. Pürin ve pirimidin bazları, yandaki şekerlere (Riboz), glikozidik bağlarla bağlanmıştır. Baz, şeker ve fosfat kombinasyonu, çekirdek asitlerinin temel birimleri olan nükleotidleri meydana getirmiştir. Dört çeşit nükleotid vardır. Bunlar taşıdıkları bazlara göre isimlendirilirler (Adenin, Guanin, Sitozin,Timin).
NÜKLEOZİT
AZOTLU ORGANİK BAZ + DEOKSİRİBOZ ŞEKERİ + FOSFORİK ASİT
NÜKLEOTİT

Nükleotidler birbirlerine fosfat bağlarıyla bağlanarak, şeker ve fosfat kısımlarının birbirlerini izlediği serilerden oluşan bir omurgaya sahip uzun ve dallanmış polinükleotid zincirlerini meydana getirmiştir. Kovalent ester bağları veya fosfodiester bağları olarak da bilinen bu bağlar son derece kuvvetlidir.

Fosfodiester bağlarının varlığı DNA molekülünün tek zincirli yapı halinde iken bile dayanıklı ve stabil yapıda olmasını sağlar. Genetik mühendisliğinin hedeflerinden biri olan klonlama çalışmaları, doğal yolla gerçekleşmesi mümkün olmayan kovalent bağ kırılmalarını gerçekleştirerek yeni türler oluşturma çabalarını arar.
Hidrojen bağları daima bir pürin(A,G) ile bir pirimidin (T,C) bazı arasından meydana gelir. A-T baz çiftinde 2 hidrojen bağı, G-C baz çiftleri arasında ise 3 hidrojen bağı bulunmaktadır. Hidrojen bağlarının özelleşmesi; anahtar kilit model andıran, uygun nukleotid moleküllerinin karşılıklı gelerek birbirlerine yine uygun sayıda hidrojen bağları ile bağlanmasını sağlar. Böylece zincirin bir kolunda bulunan nukleotidlerin dizilişi,karşı kolda bulunan nukleotidlerin dizilişini bir çeşit dikte ve kontrol eder. Tesadüfe bırakmayan bir titizlikle molekül yapısı oluşturulur ve kontrol edilir.
DNA molekülünün en önemli özellik iki polinükleotid zincirin birbirinin tamamlayıcısı olmasıdır. Pozitif (+) ve negatif (?) iki polinukleotid zincirlerinin tamamlayıcılık özelliği,genetik materyalin işlevlerini doğru biçimde nasıl yapabildiğinin açıklanması açısından DNA?nın en önemli temel özelliklerinin başında gelir.
DNA bir organizmanın oluşuma ilişkin bilgileri taşır.DNA molekülleri, hücre çekirdeğinde bulunurlar ve vücudumuzda bulunan tüm proteinleri oluşumu sırasındaki kodlamış bilgileri içerir.DNA?nın protein yapma işlemi ,inanılmayacak derecede kusursuzdur.

DNA'nın temel yapı birimi
DNA nın temel yapı birimi organik bazlar(Adenin-Timin-Guanin-Sitozin)
5 karbonlu deoksiriboz şekeri ve fosfattan meydana gelmiştirSarmal bir
merdiven olan DNA ortada organik bazlar( Adenin -Timin)veya(Guanin-
Sitozin) şeklinde kenarlarında 5 karbolı şeker ve fosfat ile
bağlanmıştır.
Kolay Gelsin

KaraKedi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için KaraKedi kullanıcısına teşekkür eden 2 üyemiz:
PapaTya*m(: (04.11.09), ßaHar97 (22.09.10)
Alt 04.11.09, 19:23   Yukarı Git #3
@vril
@vril - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 569
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
51 mesajına 70 kere teşekkür edildi.

Standart


DNA MOLEKÜLÜNÜN YAPISI


Genetik bilimi, 1860?larda, Gregor Mendel?in kendi yetiştirdiği bezelyeler üzerine yaptığı çalışmalarla başladı. Mendel bezelyelerin çeşitli karakterlerinin (renk, büyüklük, vb. tohum ve çiçek özellikleri) daha sonraları ?gen? olarak isimlendirilecek ünitelerle belirlendiğini, bu ünitelerin kalıtım faktörleri olduğunu gösterdi. Bunu, genetik bilgilerin kromozom adı verilen yapılar üzerinde taşındığının bulunması izledi.
Watson ve Crick isimli iki araştırıcının deoksiribonükleik asitin (DNA?nın) yapısını keşfetmesi, insan genom projesinin geçtiğimiz günlerde popüler hale gelmesinden sadece yarım yüzyıl önce gerçekleşti ve bu dev buluş bugünkü gen teknolojilerine olanak veren bir dönüm noktası oluşturdu. 1970?lerde DNA üzerindeki belirli genlerin izole edilebildiği, bu genlerin kesilip biçildiği ve yeniden yapılandırıldığı ?genetik mühendisliği? uygulamaları başladı.1980?lere gelindiğinde gen tedavisi gündeme geldi ve günümüzün genom araştırmaları için daha ileri bir motivasyon oluşturdu.
Bir organizmayı oluşturmak için gerekli bilgilerin topl***** genom diyoruz. Bir diğer tarifle, bir hücredeki genetik materyalin tamamı o organizmanın genomunu oluşturur. Yine diğer bir tanımla genom, bir organizmanın DNA?sının tamamı olup o organizmanın yaşamı boyunca tüm yapı ve aktivitelerini belirleyecektir. Tüm bu tanımlar, genomun DNA materyalinden ibaret olduğunu, her iki terimin de genetik materyali ifade ettiğini göstermektedir. Bu materyal, sıkı bir yumak halinde biçimlenerek kromozom adını verdiğimiz silindirik yapıları oluşturur. Prokaryot adı verilen tek hücreli basit canlılarda (bakteriler) tek bir kromozom oluşturan bu materyal hücre içerisinde serbest iken, ökaryot adını verdiğimiz daha ileri canlılarda (algler, mantarlar, bitkiler, hayvanlar, insanlar) her hücrede birden fazla kromozom şeklinde bulunur ve bu kromozomlar özel bir kompartman olan hücre çekirdeği içinde yer alırlar. Serbestçe açılması halinde 2 metreye yaklaşan DNA molekülü, sıkı bir yumak oluşturması sayesinde mikroskobik büyüklükteki hücreye sığmaktadır.
DNA molekülü birbiri etrafında kıvrılmış iki iplikten oluşmuştur. Aynı zamanda bükülmüş bir merdivene benzer. Bu merdivende, trabzanlar şeker ve fosfat moleküllerinden oluşmakta olup nitrojenli bazlardan oluşan basamaklarla birbirlerine bağlanırlar. Bir başka deyişle, iki DNA ipliği her birinin taşıdığı nitrojenli bazlar arasında oluşan zayıf bağlarla birbirine bağlanmış bir ?çift sarmal? yapısı oluşturur. Her bir iplik, birbirine benzer ve nükleotid adını verdiğimiz (şeker+fosfat+baz) ünitelerin lineer bir tekrarından ibarettir ve polinükleotid zincir adını alır. DNA? nın yapısında bulunan bazlar, adenin (A), timin (T), sitozin (C) ve guanin (G) olmak üzere 4 çeşittir. Her bir nükleotidin yapısında, bu bazlardan herhangi birisi bulunacaktır. İki DNA ipliğinin bazlar aracılığı ile yukarıda anlatıldığı şekilde birbirine bağlanmasında daima adenin ile timin bazları arasında (A-T / T-A) ve guanin ile sitozin bazları arasında (G-C / C-G) eşleşme olmaktadır.
Hücreler iki yeni hücre oluşturmak üzere bölünecekleri zaman, genom kendini eşler ve DNA?nın kendini eşlemesi (replikasyon) adını verdiğimiz bu olay hücre çekirdeğinde gerçekleşir. Öncelikle baz çiftleri arasındaki zayıf bağlar açılır, iki iplik birbirinden ayrılır. Her iplik üzerinde eşleme yapılır ve yeni oluşan iplikler kalıp olarak kullandıkları ipliğin tamamlayıcısı olurlar ve bu şekilde oluşan iki yeni çift sarmal, orjinal sarmalın tam kopyasıdır.
Polinükleotid zincir üzerinde bazların dizilim sırasına DNA dizilimi diyoruz. Bu dizilim bir organizmanın oluşması için genetik emirlerin verilmesinden sorumludur ve o organizmanın kendine özgü tüm karakterlerini (dış görünüşü, metabolizması, karakteri ve davranışları, hastalıklarla savaşma gücü, yetenekleri, vb.) belirler. DNA üzerinde nükleotidlerin (bazların) özgün ve anlamlı bir dizilimi bir gen oluşturmaktadır. Bu dizilim, protein adını verdiğimiz ve hücrenin tüm aktivitelerinin gerçekleşmesinden sorumlu biyomoleküllerin yapısını şifreler. Tipik bir memeli hücresinde yapı ve fonksiyonları birbirinden farklı en az 10.000 protein mevcuttur; hücreye mekanik destek sağlayan yapısal proteinler, metabolik reaksiyonlarda biyokatalizör görevi yapan enzimler, hormonlar, hücreye madde giriş çıkışından sorumlu proteinler, hastalıklarla savaşmamızı sağlayan antikorlar, vb. Proteinler büyük ve karmaşık moleküllerdir ve amino asit adı verilen yapı taşlarından oluşurlar. Canlı hücrelerinde 20 farklı amino asit bulunmakta olup bu amino asitlerin dizilim şekli, oluşan proteinlerin yapı ve fonksiyonlarını belirler. DNA üzerinde yan yana bulunan her 3 bazlık dizilim kodon (3 harften oluşan kod) olarak isimlendirilen bir şifreyi oluşturur. Her bir kodon, içerdiği bazların cinsi ve sırasına bağlı olarak belirli bir amino asiti şifreler (genetik şifre). Ortalama gen büyüklüğü 3000 baz çifti civarında olup 1000 amino asitten oluşmuş bir protein molekülünün yapısını şifreleyecektir.
DNA molekülü, bir zar ile hücrenin diğer kısımlarından ayrılmış olan hücre çekirdeğinin içerisinde hareketsizdir. Oysa proteinlerin yapımı çekirdek dışında gerçekleşir. Bu nedenle DNA? daki şifreyi protein üreten makineye taşıyacak bir aracıya gereksinim vardır. Mesajcı ribonükleik asit (mRNA), DNA üzerinde mevcut genetik şifrenin protein yapısına aktarılmasında, bir diğer deyişle gen ile o genin kotladığı protein arasında bilgi akışına aracılık eden moleküldür. Bu molekül, geni oluşturan DNA çift sarmalının ipliklerinden birisinin kalıp olarak kullanılması ile yapılır (yazılım işlemi; transkripsiyon) ve dolayısı ile kalıp olarak kullanılan gendeki tüm bilgiye sahiptir. Küçük ve hareketli olan mesajcı molekül, çekirdek zarını geçerek protein üreten makineye ulaşır ve üzerinde taşıdığı şifre sayesinde amino asit moleküllerinin protein yapısına belli bir sıra ve düzen içerisinde girmesini sağlar. Yapı taşları olan amino asit moleküllerinin şifreye uygun biçimde birbirlerine bağlanması ile proteinlerin oluşması sürecine çeviri işlemi (translasyon) adı verilir.
İnsan genomunun toplam büyüklüğü yaklaşık üç milyar baz çiftidir. Büyüklüğünü ifade edebilmek için örnek vermek gerekirse, insan genomundaki DNA dizilimi bir kitap oluştursaydı bin sayfalık bir ansiklopedinin iki yüz adet cildine sığabilirdi. Bir diğer örnekle, DNA üzerinde 1 milyon baz (megabaz) 1 megabaytlık bilgisayar data saklama alanına eşit olup insan genomundaki toplam 3 milyar baz, 3 gigabaytlık bir hafızaya karşılık gelmektedir. Bazı canlıların genom büyüklükleri karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda verilmiştir:

İnsan 3000 milyon baz (~100.000 gen)
Fare 3000 milyon baz (50.000 - 100.000 gen)
Meyve Sineği 165 milyon baz (15.000 - 25.000 gen)
Maya 14 milyon baz (12.000 - 14.000 gen)
E. coli 4.67 milyon baz (3237 gen)
Mycoplasma genitalium 0.58 milyon baz (468 gen)

İnsan hücrelerinde biri anneden diğeri babadan gelen 2 set kromozom vardır. Her sette 23 kromozom bulunur; bunların 22?si otozom adını verdiğimiz (cinsiyet belirlemeyen) kromozomlar olup bir adet de seks kromozomu (X veya Y) mevcuttur. Dişide bir çift X, erkekte bir X, bir de Y kromozomu bulunur. Kromozomların yapısında proteinler de vardır ve her bir kromozom yaklaşık 150 milyon baz çifti büyüklüğündedir. Kromozomlar özel boyalar ile boyandığında ışık mikroskobu altında görülebilirler; A, T, G, C miktarlarına bağlı olarak açık veya koyu bantlar oluştururlar. Kromozomlar büyüklüklerine ve bantların durumuna göre ayırt edilebilirler (karyotip analizi).
Çeşitli kromozom anormallikleri (eksik veya fazla kopyalar, kırıklar ve yeniden birleşimler) birtakım hastalıklara neden olur. Örneğin Down?s sendromu olarak bilinen hastalıkta 21. kromozom 3 kopyadır. Genetik yapıda meydana gelen değişimlere mutasyon adı verilmektedir ve kuşaktan kuşağa geçen (kalıtsal) hastalıklar mutasyonlardan kaynaklanmaktadır (orak hücre anemisi, kistik fibroz, çeşitli kanser türleri, zeka gerilikleri, akıl hastalıkları, vb.). Mutasyonlar, kromozom seviyesinde, büyük DNA parçalarını içerecek şekilde gerçekleşebileceği gibi, mevcut DNA diziliminde tek bir nükleotidin değişmesini de içerebilir; örneğin orak hücre anemisi, kistik fibroz, meme kanseri, eldeki parmağın ayak parmağına benzemesi ve boy da dahil çeşitli morfolojik özellikler tek bir nükleotid değişiminin sonuçlarıdır. Bu bildirim, tek bir nükleotid değişiminin protein yapısında ve fonksiyonunda yaratacağı değişimlerin doku fonksiyonlarını ne denli etkileyeceğini vurgulamaktadır.

İnsan genom projesinin temel hedefi, insan genomunun detaylı bir fiziksel haritasını elde etmektir. Baz çifti sayısı temelinde genlerin dizilimi ve aralarındaki mesafeyi gösterecek bu haritanın elde edilmesi, ancak DNA üzerindeki nükleotidlerin dizilim analizi (sekanslama) ile mümkündür. Elde edilen insan genomu referans dizisi, yeryüzünde yaşayan her bireyin genom dizisine birebir uymayacaktır Örnekler çok sayıda gönüllüden özel bir protokolla alınmış olup bu örneklerden çok azı projede kullanılmaktadır. Örnekleri veren kişilerin ismi saklıdır; dolayısı ile hem örneklerin sahipleri, hem de bilim adamları bu projede kullanılan DNA?ların kimlere ait olduğunu bilmemektedirler. Kadınlardan kan örnekleri, erkeklerden ise sperm örnekleri alınmıştır, kadınlarda Y kromozomu bulunmadığından sperm örnekleri özellikle önemlidir. İlk referans genom dizisinin oluşturulmasının 10-20 birey bazında olacağı tahmin edilmektedir.
Fiziksel haritanın elde edilmesi için öncelikle seçilen kromozomun çok küçük parçacıklara ayrılması, bu parçacıkların ayrı ayrı dizi analizlerinin yapılması ve elde edilen verilerin birleştirilmesi gerekir. Bu amaçla, restriksiyon enzimleri adı verilen ve DNA? nın belirli dizilerini tanıyıp molekülü o dizilerden kesen enzimler kullanılır.Daha sonra, elde edilen parçacıkların daha ileriki çalışmalarda kullanılabilmesi için klonlanması (çok sayıda kopyasının elde edilmesi) işlemine geçilir. Farklı DNA parçacıklarında birbiri ile örtüşen diziler belirlenmek suretiyle kromozom boyunca uzun bir segmenti, hatta tüm kromozomu temsil eden sıralı bir klonlar kolleksiyonu (kontig) elde edilir. Bu yolla elde edilen harita ?kontig harita? olarak isimlendirilir.
Günümüzde nükleotid dizilimi analizi için DNA çiplerinin kullanıldığı yeni yöntemler de mevcuttur, ancak en yaygın olarak kullanılan yöntemde temel adımlar şunlardır: Öncelikle her bir kromozom (50-250 milyon baz çifti) enzimlerle çok daha küçük parçacıklara (yaklaşık 500 baz çifti; Celera Genomics?te geliştirilen yeni ve hızlı yöntemde 2000-10.000 baz çiftlik parçalarla başlandığı bildirilmektedir) bölünür. Makinalarla yapılacak olan dizi analizi için herbir parçacığın milyarlarca kopyası gerekir. Bu nedenle parçacıklar bakteri hücrelerinde klonlanırlar ve çok hızlı çoğalan bakteriler kopya makinaları gibi bu parçacıkları çoğaltırlar. Bu şekilde çoğaltılan DNA materyali, özel boyalarla muamale edilerek her bir baz çeşitinin (A, T, G, ya da C) lazer ışık altında farklı bir renk vereceği biçimde boyanır, daha sonra parçacıkların elektroforezleri yapılarak büyüklüklerine göre ayrılırlar ve bu süreçte lazer ışını ve kamera bazların boyanma rengini kaydederek 4 renkli kromatogram oluşturulur. Tüm bu işlemler insan eliyle değil, otomatik dizi analiz cihazı kullanılarak yapılmaktadır. Bazlar ?okunduktan? sonra bilgisayarlar aracılığıyla dizilim analiz edilir. Katrilyonlarca hesaplama sonucu parçacıkların dizilim bakımından birbirleri ile örtüşen uçları yanyana getirilmek suretiyle dizilim yeniden düzenlenir. Analiz hataları, gen bölgeleri (insan genomunda bilinen fonksiyonel proteinleri kodlayan genler, toplam genomun sadece yaklaşık %5?ini oluşturmaktadır, geriye kalan kısım ise gen aktivitesini kontrol eden ya da henüz fonksiyonu bilinmeyen bölgelerdir), daha önce bilinen genlere ne oranda benzerlik gösterdiği, vb. belirlenir.
Her bir DNA parçası 5 kez dizilim analizinden geçmişse, elde edilen bulgular ?taslak? dizilimi oluşturur. Analiz 10 kez yapıldığında ise ?final? dizilim (hata oranı 1/10.000) elde edilir. Bugünkü analiz sonuçları %90-95 doğrulukta bir müsvette analiz sonuçlarıdır. Hatalar ve bazı boşluklar halen mevcuttur, yüksek kaliteli referans diziliminin 2003 yılında elde edileceği bildirilmektedir. Ancak, final dizilimin elde edilmesi projenin nihai amacı değildir; bulunan genlerin fonksiyonlarının ve birbirleriyle etkileşiminin anlaşılması çalışmaları sürecek, buna paralel olarak çeşitli hastalıkların tedavisi için geni ya da kodladığı proteini hedef alan yeni ve etkin ilaçların tasarım ve denenmesine devam edilecektir (sorumlu genin aydınlatılmış olduğu bir çok hastalık için halen bu yönde çalışmalar sürmektedir).
Proje bünyesinde robotiklerin ve bilişim teknolojisinin önemi özellikle not edilmelidir. Sadece insan gücü kullanılarak projenin gerçekleştirilebilmesi neredeyse olanaksızdır. Robot kolları olan yüzlerce makine, aynı anda, DNA parçacıklarını dizilim analizi için ince cam tüplere pompalamaktadır. Bunun yanısıra, veritabanı ve yazılım geliştirme alanlarındaki ilerlemeler de bu projeye hız kazandırmıştır. Teknoloji ilerledikçe ve dizilim bulguları çok büyük bir hacim tutacak şekilde biriktikçe, eldeki bilgilere sahip çıkmak, organize etmek ve bunları yorumlayabilmek için daha sofistike bilgi işlem kaynaklarına gereksinim olacaktır. Proje ile ilgili tüm araştırıcıların dünyanın her yerinden dizilim bulgularına ulaşıp onları kullanabilmeleri, projenin başarısının doğrudan ölçütüdür. Perkin Elmer, Celera Genomics için 1 milyar dolar harcamış, en hızlı analitik cihazları (300 adet) ve yüksek performanslı süper bilgisayar teknolojisini temin etmiştir. Özel bir yazılım ile 80 terabayttan fazla veri işlenebilmiştir. Bu nedenlerle, Celera Genomics?in gen dizilimi analizi yapan diğer tüm laboratuvarlara göre en az 3 kat daha hızlı çalışabildiği ifade edilmektedir. Bunun vurgulanması için, Celera laboratuvarlarının aylık elektrik faturasının 60.000 dolar olduğu belirtilmektedir. Şirket yöneticileri, 9 ay gibi kısa bir süre içinde etnik kökenleri farklı toplam 5 birey için (3 kadın, 2 erkek) 15 milyara yakın baz çiftinin diziliminin tamamlandığını açıklamaktadır.
Diğer yandan, insana göre daha çabuk çoğalma özellikleri nedeniyle genlerin kalıtımının daha çabuk ve ucuz biçimde incelenebildiği diğer organizmalarda da (bazı virüsler, en az 30 farklı bakteri türü, çeşitli mantarlar, protozoalar, yuvarlak kurt, meyve sineği gibi) genom analizleri tamamlanmış ya da sürmekte olup bu ?model? organizmalardan elde edilecek bilgilerin insan genom projesine büyük katkısı olacaktır. Tamamlanmış olan genom projelerine bakıldığında, en fazla sayıda canlı genomunun Celera Genomics tarafından çözüldüğü görülmektedir. Mikrobiyal genom yazýlýmı çerçevesinde; tarım ve hayvancılık sektöründe (verimliliğin arttırılmasına yardımcı olan mikroorganizmalar), enerji üretiminde (alkol ve hidrojen üretimi), çevre biyoremediyasyonunda (zehirli çevresel atıkların mikroorganizmaların metabolik aktiviteleriyle temizlenmesi) ve diğer endüstriyel işlemlerde (****** hücrelerinin kendilerinin ya da bu hücrelerin ürünleri olan biyokatalizörlerin, çeşitli kimyasalların ve biyoaktif moleküllerin üretilmesi) önemli olan mikroorganizma türlerinin yanısıra fonksiyonları insan genlerine bağımlı, enfeksiyon hastalıklarına neden olan parazit mikroorganizmalar seçilmiştir. Mikroorganizmalar:

? Çabuk çoğalma özellikleri nedeniyle, genomlarında tanımlanmış genlerin fonksiyonlarının anlaşılması bakımından ideal organizmalardır. Bu organizmalarda varlığı gösterilen ve insan genlerine yapısal benzerlik gösteren genlerin görevlerinin anlaşılmasında çok yararlı olacaklardır.

? Mikroorganizmaların yapı ve fonksiyonlarındaki karmaşıklık seviyesi çok daha düşük olduğundan, yaşam için esas olan minimum gen sayısı anlaşılmaya çalışılmaktadır. Bu sayede, yaşam için kritik genlerin hangileri olduğu belirlenebilecektir.

? Analiz edilen mikroorganizmalardan bazıları biyoteknoloji alanında kullanılan (faydalı), diğerleri de tıbbi öneme sahip (zararlı) türler olduklarından bu organizmalardan elde edilen bilgiler toplum yararına kullanılacaktır.

? Evrimsel mekanizmaların anlaşılması için model oluşturacaklardır.




Yeni yıl'dada birşey beklemeyin..
On'dan hayır gelmedi, Onbir'den de gelmez.
@vril isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için @vril kullanıcısına teşekkür eden 2 üyemiz:
--Selay-- (07.02.10), PapaTya*m(: (04.11.09)
Alt 04.11.09, 19:24   Yukarı Git #4
@vril
@vril - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 569
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
51 mesajına 70 kere teşekkür edildi.

Standart


DNAnın temel yapı birimi nedir?




Yeni yıl'dada birşey beklemeyin..
On'dan hayır gelmedi, Onbir'den de gelmez.
@vril isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için @vril kullanıcısına teşekkür edenler:
merve aylin (15.11.09)
Alt 04.11.09, 19:26   Yukarı Git #5
PapaTya*m(:
Avatar Yok
Mesajlar: 4
Teşekkürler Teşekkürleri: 4
1 mesajına 3 kere teşekkür edildi.

Standart


İkinizede Çok Teşekkür Ederm (:

PapaTya*m(: isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05.11.09, 14:44   Yukarı Git #6
esratasdemir
esratasdemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 641
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
176 mesajına 363 kere teşekkür edildi.

Standart


1-Dna Nedir?
NA bütün hücresel organizmalarda ve virüslerde bulunur. Organizmanın genetik bilgisini içerir. DNA, Deoksiribonükleik Asitin kısaltmasıdır, ve paralel olmayan iki zincirden (çift helezon) oluşmuş şeker, bir fosfat birimi ve 4 farklı baz içermektedir. İki zincir baz çiftleri arasında bulunan hidrojen bağları ile bir arada tutulmaktadır ve şeker-fosfat omurgası dış kısmında yer almaktadır. Şeker-fosfat omurgası tel ile aynı yerde durmaktadır, oysa bazlar Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin arasında değişmektedir. Çift zincirdeki bazların sıralanışı ve dağılımı bir organizmanın bütün kalıtsal özelliklerinden sorumludur. Bu çok kesin bir koddur ve DNA kodunun bir harfinde bile bir hata feci sonuçlara neden olmaktadır.

Çift sarmal zincirinin bir birimi (nükleotidlerin sırası), belirli özelliklerden sorumludur ve bu da gen olarak adlandırılır.




^^? N??d?? ??L?c????? ?ş? ìL? ?????L???ı
??????? c???????? ?? ??? ???ì?? ? ^^
esratasdemir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05.11.09, 14:46   Yukarı Git #7
esratasdemir
esratasdemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 641
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
176 mesajına 363 kere teşekkür edildi.

Standart


2-Dna Nerede Bulunur ?
DNA "Deoksi Ribo Nükleik Asit" isimli bir tür Molekül grubunun kısaltılmış isimidir DNA'nın çift zincirli ip merdivene benzer Çift zincirli yapıdaki DNA zinciri oldukça uzun bir zincirdir Bu zincir hücre içindeki özel Enzimler ve Proteinler aracılığı ile paketlenir. Nasıl ki uzun bir ipi makaraya düzenli bir şekilde sarıyorsanız, hücrede buna benzer bir mekanizma ile DNA yı paketleyerek çekirdeğinin (Nukleus) içine yerleştirir DNA her hücrede bulunur.Örneğin böbreklerinizin hücrelerinde karaciğerinizin hücrelerinde, kemik hücrelerinizde kısacası vücudunuzdaki her hücrede DNA Molekülü mevcuttur.




^^? N??d?? ??L?c????? ?ş? ìL? ?????L???ı
??????? c???????? ?? ??? ???ì?? ? ^^
esratasdemir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için esratasdemir kullanıcısına teşekkür edenler:
tuğçe naz (16.10.10)
Alt 05.11.09, 14:48   Yukarı Git #8
esratasdemir
esratasdemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 641
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
176 mesajına 363 kere teşekkür edildi.

Standart


3-Dna'nın Yapsında Neler Bulunur ?
Genetik bilimi, 1860?larda, Gregor Mendel?in kendi yetiştirdiği bezelyeler üzerine yaptığı çalışmalarla başladı. Mendel bezelyelerin çeşitli karakterlerinin (renk, büyüklük, vb. tohum ve çiçek özellikleri) daha sonraları ?gen? olarak isimlendirilecek ünitelerle belirlendiğini, bu ünitelerin kalıtım faktörleri olduğunu gösterdi. Bunu, genetik bilgilerin kromozom adı verilen yapılar üzerinde taşındığının bulunması izledi.
Watson ve Crick isimli iki araştırıcının deoksiribonükleik asitin (DNA?nın) yapısını keşfetmesi, insan genom projesinin geçtiğimiz günlerde popüler hale gelmesinden sadece yarım yüzyıl önce gerçekleşti ve bu dev buluş bugünkü gen teknolojilerine olanak veren bir dönüm noktası oluşturdu. 1970?lerde DNA üzerindeki belirli genlerin izole edilebildiği, bu genlerin kesilip biçildiği ve yeniden yapılandırıldığı ?genetik mühendisliği? uygulamaları başladı.1980?lere gelindiğinde gen tedavisi gündeme geldi ve günümüzün genom araştırmaları için daha ileri bir motivasyon oluşturdu.
Bir organizmayı oluşturmak için gerekli bilgilerin topl***** genom diyoruz. Bir diğer tarifle, bir hücredeki genetik materyalin tamamı o organizmanın genomunu oluşturur. Yine diğer bir tanımla genom, bir organizmanın DNA?sının tamamı olup o organizmanın yaşamı boyunca tüm yapı ve aktivitelerini belirleyecektir. Tüm bu tanımlar, genomun DNA materyalinden ibaret olduğunu, her iki terimin de genetik materyali ifade ettiğini göstermektedir. Bu materyal, sıkı bir yumak halinde biçimlenerek kromozom adını verdiğimiz silindirik yapıları oluşturur. Prokaryot adı verilen tek hücreli basit canlılarda (bakteriler) tek bir kromozom oluşturan bu materyal hücre içerisinde serbest iken, ökaryot adını verdiğimiz daha ileri canlılarda (algler, mantarlar, bitkiler, hayvanlar, insanlar) her hücrede birden fazla kromozom şeklinde bulunur ve bu kromozomlar özel bir kompartman olan hücre çekirdeği içinde yer alırlar. Serbestçe açılması halinde 2 metreye yaklaşan DNA molekülü, sıkı bir yumak oluşturması sayesinde mikroskobik büyüklükteki hücreye sığmaktadır.
DNA molekülü birbiri etrafında kıvrılmış iki iplikten oluşmuştur. Aynı zamanda bükülmüş bir merdivene benzer. Bu merdivende, trabzanlar şeker ve fosfat moleküllerinden oluşmakta olup nitrojenli bazlardan oluşan basamaklarla birbirlerine bağlanırlar. Bir başka deyişle, iki DNA ipliği her birinin taşıdığı nitrojenli bazlar arasında oluşan zayıf bağlarla birbirine bağlanmış bir ?çift sarmal? yapısı oluşturur. Her bir iplik, birbirine benzer ve nükleotid adını verdiğimiz (şeker+fosfat+baz) ünitelerin lineer bir tekrarından ibarettir ve polinükleotid zincir adını alır. DNA? nın yapısında bulunan bazlar, adenin (A), timin (T), sitozin (C) ve guanin (G) olmak üzere 4 çeşittir. Her bir nükleotidin yapısında, bu bazlardan herhangi birisi bulunacaktır. İki DNA ipliğinin bazlar aracılığı ile yukarıda anlatıldığı şekilde birbirine bağlanmasında daima adenin ile timin bazları arasında (A-T / T-A) ve guanin ile sitozin bazları arasında (G-C / C-G) eşleşme olmaktadır.
Hücreler iki yeni hücre oluşturmak üzere bölünecekleri zaman, genom kendini eşler ve DNA?nın kendini eşlemesi (replikasyon) adını verdiğimiz bu olay hücre çekirdeğinde gerçekleşir. Öncelikle baz çiftleri arasındaki zayıf bağlar açılır, iki iplik birbirinden ayrılır. Her iplik üzerinde eşleme yapılır ve yeni oluşan iplikler kalıp olarak kullandıkları ipliğin tamamlayıcısı olurlar ve bu şekilde oluşan iki yeni çift sarmal, orjinal sarmalın tam kopyasıdır.
Polinükleotid zincir üzerinde bazların dizilim sırasına DNA dizilimi diyoruz. Bu dizilim bir organizmanın oluşması için genetik emirlerin verilmesinden sorumludur ve o organizmanın kendine özgü tüm karakterlerini (dış görünüşü, metabolizması, karakteri ve davranışları, hastalıklarla savaşma gücü, yetenekleri, vb.) belirler. DNA üzerinde nükleotidlerin (bazların) özgün ve anlamlı bir dizilimi bir gen oluşturmaktadır. Bu dizilim, protein adını verdiğimiz ve hücrenin tüm aktivitelerinin gerçekleşmesinden sorumlu biyomoleküllerin yapısını şifreler. Tipik bir memeli hücresinde yapı ve fonksiyonları birbirinden farklı en az 10.000 protein mevcuttur; hücreye mekanik destek sağlayan yapısal proteinler, metabolik reaksiyonlarda biyokatalizör görevi yapan enzimler, hormonlar, hücreye madde giriş çıkışından sorumlu proteinler, hastalıklarla savaşmamızı sağlayan antikorlar, vb. Proteinler büyük ve karmaşık moleküllerdir ve amino asit adı verilen yapı taşlarından oluşurlar. Canlı hücrelerinde 20 farklı amino asit bulunmakta olup bu amino asitlerin dizilim şekli, oluşan proteinlerin yapı ve fonksiyonlarını belirler. DNA üzerinde yan yana bulunan her 3 bazlık dizilim kodon (3 harften oluşan kod) olarak isimlendirilen bir şifreyi oluşturur. Her bir kodon, içerdiği bazların cinsi ve sırasına bağlı olarak belirli bir amino asiti şifreler (genetik şifre). Ortalama gen büyüklüğü 3000 baz çifti civarında olup 1000 amino asitten oluşmuş bir protein molekülünün yapısını şifreleyecektir.
DNA molekülü, bir zar ile hücrenin diğer kısımlarından ayrılmış olan hücre çekirdeğinin içerisinde hareketsizdir. Oysa proteinlerin yapımı çekirdek dışında gerçekleşir. Bu nedenle DNA? daki şifreyi protein üreten makineye taşıyacak bir aracıya gereksinim vardır. Mesajcı ribonükleik asit (mRNA), DNA üzerinde mevcut genetik şifrenin protein yapısına aktarılmasında, bir diğer deyişle gen ile o genin kotladığı protein arasında bilgi akışına aracılık eden moleküldür. Bu molekül, geni oluşturan DNA çift sarmalının ipliklerinden birisinin kalıp olarak kullanılması ile yapılır (yazılım işlemi; transkripsiyon) ve dolayısı ile kalıp olarak kullanılan gendeki tüm bilgiye sahiptir. Küçük ve hareketli olan mesajcı molekül, çekirdek zarını geçerek protein üreten makineye ulaşır ve üzerinde taşıdığı şifre sayesinde amino asit moleküllerinin protein yapısına belli bir sıra ve düzen içerisinde girmesini sağlar. Yapı taşları olan amino asit moleküllerinin şifreye uygun biçimde birbirlerine bağlanması ile proteinlerin oluşması sürecine çeviri işlemi (translasyon) adı verilir.
İnsan genomunun toplam büyüklüğü yaklaşık üç milyar baz çiftidir. Büyüklüğünü ifade edebilmek için örnek vermek gerekirse, insan genomundaki DNA dizilimi bir kitap oluştursaydı bin sayfalık bir ansiklopedinin iki yüz adet cildine sığabilirdi. Bir diğer örnekle, DNA üzerinde 1 milyon baz (megabaz) 1 megabaytlık bilgisayar data saklama alanına eşit olup insan genomundaki toplam 3 milyar baz, 3 gigabaytlık bir hafızaya karşılık gelmektedir. Bazı canlıların genom büyüklükleri karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda verilmiştir:

İnsan 3000 milyon baz (~100.000 gen)
Fare 3000 milyon baz (50.000 - 100.000 gen)
Meyve Sineği 165 milyon baz (15.000 - 25.000 gen)
Maya 14 milyon baz (12.000 - 14.000 gen)
E. coli 4.67 milyon baz (3237 gen)
Mycoplasma genitalium 0.58 milyon baz (468 gen)

İnsan hücrelerinde biri anneden diğeri babadan gelen 2 set kromozom vardır. Her sette 23 kromozom bulunur; bunların 22?si otozom adını verdiğimiz (cinsiyet belirlemeyen) kromozomlar olup bir adet de seks kromozomu (X veya Y) mevcuttur. Dişide bir çift X, erkekte bir X, bir de Y kromozomu bulunur. Kromozomların yapısında proteinler de vardır ve her bir kromozom yaklaşık 150 milyon baz çifti büyüklüğündedir. Kromozomlar özel boyalar ile boyandığında ışık mikroskobu altında görülebilirler; A, T, G, C miktarlarına bağlı olarak açık veya koyu bantlar oluştururlar. Kromozomlar büyüklüklerine ve bantların durumuna göre ayırt edilebilirler (karyotip analizi).
Çeşitli kromozom anormallikleri (eksik veya fazla kopyalar, kırıklar ve yeniden birleşimler) birtakım hastalıklara neden olur. Örneğin Down?s sendromu olarak bilinen hastalıkta 21. kromozom 3 kopyadır. Genetik yapıda meydana gelen değişimlere mutasyon adı verilmektedir ve kuşaktan kuşağa geçen (kalıtsal) hastalıklar mutasyonlardan kaynaklanmaktadır (orak hücre anemisi, kistik fibroz, çeşitli kanser türleri, zeka gerilikleri, akıl hastalıkları, vb.). Mutasyonlar, kromozom seviyesinde, büyük DNA parçalarını içerecek şekilde gerçekleşebileceği gibi, mevcut DNA diziliminde tek bir nükleotidin değişmesini de içerebilir; örneğin orak hücre anemisi, kistik fibroz, meme kanseri, eldeki parmağın ayak parmağına benzemesi ve boy da dahil çeşitli morfolojik özellikler tek bir nükleotid değişiminin sonuçlarıdır. Bu bildirim, tek bir nükleotid değişiminin protein yapısında ve fonksiyonunda yaratacağı değişimlerin doku fonksiyonlarını ne denli etkileyeceğini vurgulamaktadır.

İnsan genom projesinin temel hedefi, insan genomunun detaylı bir fiziksel haritasını elde etmektir. Baz çifti sayısı temelinde genlerin dizilimi ve aralarındaki mesafeyi gösterecek bu haritanın elde edilmesi, ancak DNA üzerindeki nükleotidlerin dizilim analizi (sekanslama) ile mümkündür. Elde edilen insan genomu referans dizisi, yeryüzünde yaşayan her bireyin genom dizisine birebir uymayacaktır Örnekler çok sayıda gönüllüden özel bir protokolla alınmış olup bu örneklerden çok azı projede kullanılmaktadır. Örnekleri veren kişilerin ismi saklıdır; dolayısı ile hem örneklerin sahipleri, hem de bilim adamları bu projede kullanılan DNA?ların kimlere ait olduğunu bilmemektedirler. Kadınlardan kan örnekleri, erkeklerden ise sperm örnekleri alınmıştır, kadınlarda Y kromozomu bulunmadığından sperm örnekleri özellikle önemlidir. İlk referans genom dizisinin oluşturulmasının 10-20 birey bazında olacağı tahmin edilmektedir.
Fiziksel haritanın elde edilmesi için öncelikle seçilen kromozomun çok küçük parçacıklara ayrılması, bu parçacıkların ayrı ayrı dizi analizlerinin yapılması ve elde edilen verilerin birleştirilmesi gerekir. Bu amaçla, restriksiyon enzimleri adı verilen ve DNA? nın belirli dizilerini tanıyıp molekülü o dizilerden kesen enzimler kullanılır.Daha sonra, elde edilen parçacıkların daha ileriki çalışmalarda kullanılabilmesi için klonlanması (çok sayıda kopyasının elde edilmesi) işlemine geçilir. Farklı DNA parçacıklarında birbiri ile örtüşen diziler belirlenmek suretiyle kromozom boyunca uzun bir segmenti, hatta tüm kromozomu temsil eden sıralı bir klonlar kolleksiyonu (kontig) elde edilir. Bu yolla elde edilen harita ?kontig harita? olarak isimlendirilir.
Günümüzde nükleotid dizilimi analizi için DNA çiplerinin kullanıldığı yeni yöntemler de mevcuttur, ancak en yaygın olarak kullanılan yöntemde temel adımlar şunlardır: Öncelikle her bir kromozom (50-250 milyon baz çifti) enzimlerle çok daha küçük parçacıklara (yaklaşık 500 baz çifti; Celera Genomics?te geliştirilen yeni ve hızlı yöntemde 2000-10.000 baz çiftlik parçalarla başlandığı bildirilmektedir) bölünür. Makinalarla yapılacak olan dizi analizi için herbir parçacığın milyarlarca kopyası gerekir. Bu nedenle parçacıklar bakteri hücrelerinde klonlanırlar ve çok hızlı çoğalan bakteriler kopya makinaları gibi bu parçacıkları çoğaltırlar. Bu şekilde çoğaltılan DNA materyali, özel boyalarla muamale edilerek her bir baz çeşitinin (A, T, G, ya da C) lazer ışık altında farklı bir renk vereceği biçimde boyanır, daha sonra parçacıkların elektroforezleri yapılarak büyüklüklerine göre ayrılırlar ve bu süreçte lazer ışını ve kamera bazların boyanma rengini kaydederek 4 renkli kromatogram oluşturulur. Tüm bu işlemler insan eliyle değil, otomatik dizi analiz cihazı kullanılarak yapılmaktadır. Bazlar ?okunduktan? sonra bilgisayarlar aracılığıyla dizilim analiz edilir. Katrilyonlarca hesaplama sonucu parçacıkların dizilim bakımından birbirleri ile örtüşen uçları yanyana getirilmek suretiyle dizilim yeniden düzenlenir. Analiz hataları, gen bölgeleri (insan genomunda bilinen fonksiyonel proteinleri kodlayan genler, toplam genomun sadece yaklaşık %5?ini oluşturmaktadır, geriye kalan kısım ise gen aktivitesini kontrol eden ya da henüz fonksiyonu bilinmeyen bölgelerdir), daha önce bilinen genlere ne oranda benzerlik gösterdiği, vb. belirlenir.
Her bir DNA parçası 5 kez dizilim analizinden geçmişse, elde edilen bulgular ?taslak? dizilimi oluşturur. Analiz 10 kez yapıldığında ise ?final? dizilim (hata oranı 1/10.000) elde edilir. Bugünkü analiz sonuçları %90-95 doğrulukta bir müsvette analiz sonuçlarıdır. Hatalar ve bazı boşluklar halen mevcuttur, yüksek kaliteli referans diziliminin 2003 yılında elde edileceği bildirilmektedir. Ancak, final dizilimin elde edilmesi projenin nihai amacı değildir; bulunan genlerin fonksiyonlarının ve birbirleriyle etkileşiminin anlaşılması çalışmaları sürecek, buna paralel olarak çeşitli hastalıkların tedavisi için geni ya da kodladığı proteini hedef alan yeni ve etkin ilaçların tasarım ve denenmesine devam edilecektir (sorumlu genin aydınlatılmış olduğu bir çok hastalık için halen bu yönde çalışmalar sürmektedir).
Proje bünyesinde robotiklerin ve bilişim teknolojisinin önemi özellikle not edilmelidir. Sadece insan gücü kullanılarak projenin gerçekleştirilebilmesi neredeyse olanaksızdır. Robot kolları olan yüzlerce makine, aynı anda, DNA parçacıklarını dizilim analizi için ince cam tüplere pompalamaktadır. Bunun yanısıra, veritabanı ve yazılım geliştirme alanlarındaki ilerlemeler de bu projeye hız kazandırmıştır. Teknoloji ilerledikçe ve dizilim bulguları çok büyük bir hacim tutacak şekilde biriktikçe, eldeki bilgilere sahip çıkmak, organize etmek ve bunları yorumlayabilmek için daha sofistike bilgi işlem kaynaklarına gereksinim olacaktır. Proje ile ilgili tüm araştırıcıların dünyanın her yerinden dizilim bulgularına ulaşıp onları kullanabilmeleri, projenin başarısının doğrudan ölçütüdür. Perkin Elmer, Celera Genomics için 1 milyar dolar harcamış, en hızlı analitik cihazları (300 adet) ve yüksek performanslı süper bilgisayar teknolojisini temin etmiştir. Özel bir yazılım ile 80 terabayttan fazla veri işlenebilmiştir. Bu nedenlerle, Celera Genomics?in gen dizilimi analizi yapan diğer tüm laboratuvarlara göre en az 3 kat daha hızlı çalışabildiği ifade edilmektedir. Bunun vurgulanması için, Celera laboratuvarlarının aylık elektrik faturasının 60.000 dolar olduğu belirtilmektedir. Şirket yöneticileri, 9 ay gibi kısa bir süre içinde etnik kökenleri farklı toplam 5 birey için (3 kadın, 2 erkek) 15 milyara yakın baz çiftinin diziliminin tamamlandığını açıklamaktadır.
Diğer yandan, insana göre daha çabuk çoğalma özellikleri nedeniyle genlerin kalıtımının daha çabuk ve ucuz biçimde incelenebildiği diğer organizmalarda da (bazı virüsler, en az 30 farklı bakteri türü, çeşitli mantarlar, protozoalar, yuvarlak kurt, meyve sineği gibi) genom analizleri tamamlanmış ya da sürmekte olup bu ?model? organizmalardan elde edilecek bilgilerin insan genom projesine büyük katkısı olacaktır. Tamamlanmış olan genom projelerine bakıldığında, en fazla sayıda canlı genomunun Celera Genomics tarafından çözüldüğü görülmektedir. Mikrobiyal genom yazýlýmı çerçevesinde; tarım ve hayvancılık sektöründe (verimliliğin arttırılmasına yardımcı olan mikroorganizmalar), enerji üretiminde (alkol ve hidrojen üretimi), çevre biyoremediyasyonunda (zehirli çevresel atıkların mikroorganizmaların metabolik aktiviteleriyle temizlenmesi) ve diğer endüstriyel işlemlerde (****** hücrelerinin kendilerinin ya da bu hücrelerin ürünleri olan biyokatalizörlerin, çeşitli kimyasalların ve biyoaktif moleküllerin üretilmesi) önemli olan mikroorganizma türlerinin yanısıra fonksiyonları insan genlerine bağımlı, enfeksiyon hastalıklarına neden olan parazit mikroorganizmalar seçilmiştir. Mikroorganizmalar:

? Çabuk çoğalma özellikleri nedeniyle, genomlarında tanımlanmış genlerin fonksiyonlarının anlaşılması bakımından ideal organizmalardır. Bu organizmalarda varlığı gösterilen ve insan genlerine yapısal benzerlik gösteren genlerin görevlerinin anlaşılmasında çok yararlı olacaklardır.

? Mikroorganizmaların yapı ve fonksiyonlarındaki karmaşıklık seviyesi çok daha düşük olduğundan, yaşam için esas olan minimum gen sayısı anlaşılmaya çalışılmaktadır. Bu sayede, yaşam için kritik genlerin hangileri olduğu belirlenebilecektir.

? Analiz edilen mikroorganizmalardan bazıları biyoteknoloji alanında kullanılan (faydalı), diğerleri de tıbbi öneme sahip (zararlı) türler olduklarından bu organizmalardan elde edilen bilgiler toplum yararına kullanılacaktır.

? Evrimsel mekanizmaların anlaşılması için model oluşturacaklardır.




^^? N??d?? ??L?c????? ?ş? ìL? ?????L???ı
??????? c???????? ?? ??? ???ì?? ? ^^
esratasdemir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için esratasdemir kullanıcısına teşekkür edenler:
sweet-kübra (12.01.10)
Alt 05.11.09, 14:50   Yukarı Git #9
esratasdemir
esratasdemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 641
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
176 mesajına 363 kere teşekkür edildi.

Standart


4-Dna'nın Temel Yapı Birimi Nedir?
DNA nın temel yapı birimi organik bazlar(Adenin-Timin-Guanin-Sitozin)

5 karbonlu deoksiriboz şekeri ve fosfattan meydana gelmiştir.Sarmal bir

merdiven olan DNA ortada organik bazlar( Adenin -Timin)veya(Guanin-

Sitozin) şeklinde kenarlarında 5 karbolı şeker ve fosfat ile

bağlanmıştır.




^^? N??d?? ??L?c????? ?ş? ìL? ?????L???ı
??????? c???????? ?? ??? ???ì?? ? ^^
esratasdemir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için esratasdemir kullanıcısına teşekkür eden 2 üyemiz:
runames (21.01.10), sweet-kübra (12.01.10)
Alt 05.11.09, 15:08   Yukarı Git #10
esratasdemir
esratasdemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mesajlar: 641
Teşekkürler Teşekkürleri: 6
176 mesajına 363 kere teşekkür edildi.

Standart


buyur arkadaşım
Bir teşekkür yeter




^^? N??d?? ??L?c????? ?ş? ìL? ?????L???ı
??????? c???????? ?? ??? ???ì?? ? ^^
esratasdemir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu mesaj için esratasdemir kullanıcısına teşekkür eden 2 üyemiz:
-eda- (25.02.10), prnsss (08.01.11)
Cevapla

Bookmarks
  • Submit Thread to Facebook'da Paylaş Facebook'da Paylaş
  • Submit Thread to Google Google
  • Submit Thread to Twitter'a gönder Twitter'a gönder

Seçenekler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Çalışma Kitabı sayfa 18 tripkolik Fen Bilgisi 8. Sınıf 2 28.12.09 19:58
Çalışma Kitabı Sayfa 122,123,125,126,127 (Alperen) Türkçe 6. Sınıf 4 11.11.09 23:34
Çalışma kitabı sayfa 40 -46 Meryem_14 Türkçe 8. Sınıf 3 09.11.09 17:20
Fen Çalışma Kitabı Sayfa 84,85,86,87, 88 ~~Özge~~ Fen Bilgisi 8. Sınıf 3 26.02.09 23:35



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: Mostbet 10:52.

Her mesajin içeriginden, tamamen yazari sorumludur.
Mesaj içeriklerinden dolayi Forum yöneticileri ve moderatörleri sorumlu tutulamaz.
Ayrica bu site dosyalari kendi sunucusunda barindirmamaktadir ve sorumluluklari kaynaklara aittir.
Hak sahibinin talebi durumunda sitemizden kaldirilacaktir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 oyun oyna Ders izle

Önerileriniz, şikayetleriniz ve reklam vermek için adresi ile iletişime geçiniz.

Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner Betwinner
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2011, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by 3.6.0